Avukat Metin Özdemir / Rechtsanwalt Metin Özdemir

Demokrasi, laiklik ve özgürlükleri kim ve nasıl getirecek, kim ve nasıl koruyacak? (2010/03)

Başlıktaki bu soruların cevaplarını aramaya başlamadan önce, demokrasi, laiklik ve özgürlükler arasındaki ilişkilere kısaca değinmek istiyoruz:

Demokrasi ve özgürlükler, laiklik ile bir bütünlük oluşturur. Laikliğin olmadığı yerde, demokrasi ve özgürlükler de varolamaz. Laik olmayan devletlerde, demokrasi ve özgürlüklerin bulunması olanaklı değildir.

Demokrasi ve özgürlükler de kendi aralarında bir bütünlük oluşturur. Demokrasinin olmadığı devletlerde, özgürlüklerin; özgürlüklerin olmadığı devletlerde de, demokrasinin varolması olanaklı değildir. Özgürlükler yoksa, demokrasi; demokrasi yoksa, özgürlükler yok demektir.

Laikliğin olmadığı devletlerde, demokrasi ve özgürlükler varolamıyor; ama, demokrasi ve özgürlüklerin bulunmadığı laik devletler varolabiliyor. Bu gibi laik devletlerin varolduklarını biliyoruz.

Çağımız toplumsal koşullarında, demokrasi, laiklik ve özgürlükleri, hangi toplumsal güçler, nasıl getirecek ve nasıl koruyacak?

Demokrasi, laiklik ve özgürlükleri getirecek ve koruyacak olan toplumsul güçler; demokrasi, laiklik ve özgürlüklerde en çok çıkarı olan toplumsal sınıf ve kesimlerdir. Çağımız toplumsal koşullarında, demokrasi, laiklik ve özgürlüklerde en çok çıkarı olan toplumsal sınıf, işçi sınıfıdır. İşçi sınıfının çıkarları, nesnel olarak demokrasi, laiklik ve özgürlüklerdedir. İşçi sınıfı, ilkesel olarak, demokrasi, laiklik ve özgürlük yanlısıdır. O, demokrasi, laiklik ve özgürlükleri getirme ve koruma görevi ile yükümlü toplumsal güçtür.

Diğer çalışanların ve yoksul halk kesimlerinin de çıkarları nesnel olarak, demokrasi, laiklik ve özgürlüklerdedir. Onlar da, demokrasi, laiklik ve özgürlüklerin getirilmesi ve korunmasında, işçi sınıfının bağlaşıklarıdır.

En çok demokrasi ve özgürlük isteyen diğer toplumsal kesimlerin de çıkarları nesnel olarak, demokrasi, laiklik ve özgürlüklerdedir. Onlar da, demokrasi, laiklik ve özgürlüklerin getirilmesi ve korunmasında, işçi sınıfının bağlaşıklarıdır.

Demokrasi, laiklik ve özgürlükler; devletin yapılanması ile ilgili siyasal olgulardır. Varlıkları, devlette egemenliğin kullanılması ve siyasal iktidar sorunlarının çözümü ile bağlantılıdır.

Devlette egemenlik ve iktidar sorunlarının çözümü siyasaldır. Bu siyasal çözüm, ancak siyasal örgütlenmeler tarafından gerçekleştirilir.Tek başına demokratik örgütlenme ve çalışma, egemenlik ve siyasal iktidar sorunlarını çözemez. Demokratik örgütlenme, egemenlik ve siyasal iktidar sorunlarını çözecek olan siyasal örgütlenme ile işbirliği yaptığı ve demokratik çalışmalar siyasal çalışmalarla bağlantılı olarak yürütüldüğü takdirde, siyasal iktidar sorununun istenilen doğrultuda ve amaca uygun olarak çözümüne katkıda bulunabilir.

Devletin sınıfsal karakterinin doğal gereği ve sonucu olarak, egemenlik ve siyasal iktidar sorunları sınıfsal temelde çözülür. Hangi temelde çözülmek istenirse istensin, tüm öznel isteklerden bağımsız olarak, egemenlik ve siyasal iktidar sorunlarının çözümü nesnel olarak sınıfsal temelde gerçekleşir. Bu bakımdan, egemenlik ve siyasal iktidar sorunları, ancak sınıfsal temeldeki siyasal örgütlenmeler tarafından çözüme kavuşturulur. Din ve mezhep temelinde, etnik temelde, cinsiyet temelinde ve benzeri sınıf dışı temellerde oluşturulacak siyasal örgütlenmeler, sınıfsal temelde çözülen egemenlik ve siyasal iktidar sorunlarını, örgütlenilen bu temellerde ve istenilen amaca uygun olarak çözemez.

Gerek tek başına demokratik örgütlenmeler ve gerekse sınıf dışı temellerdeki siyasal örgütlenmeler, egemenlik ve siyasal iktidar sorunlarını çözemez.

Hal böyle iken; Türkiye’ de, demokrasi, laiklik ve özgürlüklerin getirilip korunması konusunda birçok yanlış ve tehlikeli eğilim yaygın olarak hüküm sürmektedir. Bu yanlış ve tehlikeli eğilimlere, kısaca değinmek istiyoruz:

Demokrasi, laiklik ve özgürlükleri getirip koruyacak olan işçi sınıfının ve diğer çalışanların çıkarlarını temsil ve korumayı üstlenenler, bugüne kadar tutulan yolun ve tutulan bu yolda yapılanların, demokrasi, laiklik ve özgürlükleri getirme ve korumaya yetmediğini; yapılması gereken çok daha başka önemli görevler bulunduğunu artık anlamalı ve görmelidirler.

Demokrasi, laiklik ve özgürlüklerin getirilmesi ve korunması; ancak, demokrasi, laiklik ve özgürlüklerde en çok çıkarı bulunan toplumsal güçlerin sınıfsal temeldeki siyasal partisinin egemenlik ve siyasal iktidar sorunlarını kendi lehine çözmesi ile olanaklıdır.

Demokrasi, laiklik ve özgürlüklerde nesnel olarak en çok çıkarı bulunan toplumsal sınıf, işçi sınıfıdır. Demokrasi, laiklik ve özgürlüklerin getirilmesi ve korunması; ancak, işçi sınıfının siyasal partisinin egemenlik ve siyasal iktidar sorunlarını kendi lehine çözmesi ile olanaklıdır.

Her şeyden önce yapılması gereken görev, egemenlik ve siyasal iktidar sorunlarını kendi lehine çözerek demokrasi, laiklik ve özgürlükleri getirip koruyacak olan işçi sınıfının siyasal partisini oluşturmaktır.


Metin Özdemir

- Avukat -

Berlin, 28.03.2010