Ana sayfaya dönüş

NEOFAŞİZME KARŞI SAVAŞIM (10/2015)

 

Avrupa Birliğinin siyasal tasarısı ve ilkeleri, Avrupa Birliği devletlerinde faşist bir siyasal iktidar seçeneğine izin vermiyor.

Avrupa Birliği devletlerinde faşist partiler var olamaz.

Buna karşın, Avrupa Birliği devletlerinde önceden varolan faşist partiler, şimdi,  yeni yasal koşullara uyum sağlamaya ve varlıklarını sürdürmeye çabalıyorlar.

Avrupa Birliğinin ilgili devletlerindeki yasal koşullara uyum sağlama çabalarına karşın, yine de,  bu partilerde neofaşist ideolojinin birçok niteliği tam açık ve seçik olarak görülmektedir.

Bu partiler, toplumun çok geniş çevreleri tarafından  “sağ popülist” partiler olarak tanımlanmakta, adlandırılmaktadır. Bu partiler, “sağ popülist” partiler değildir. Bu partiler, örtülü neofaşist  partilerdir. Bu partiler, bulundukları ilgili devletlerin gerici ekonomik ve toplumsal güçleri tarafından, bir yandan insan düşmanı politikalarını, diğer bir yandan da işçilerin, diğer çalışanların ve toplumun zayıf kesimlerindeki insanların çıkarlarına karşı olan gerici politikalarını uygulamaya  koyup gerçekleştirebilmek için, araç olarak kullanılmaktadırlar.

Yazık ki, bu partiler şimdiye kadar doğru tanınmadıkları, değerlendirilmedikleri ve tanımlanmadıkları için, onlara karşı yürütülen savaşım da başarılı olamamıştır.

Bu yazının çerçevesi içinde, bu örtülü neofaşist partilere karşı başarılı bir savaşımı olanaklı kılacak bazı diğer önemli noktalara işaret etmeye çalışacağız.

Faşizm, kapitalist üretim biçiminin tekelci kapitalizm aşamasında oluşan ideolojik ve siyasal bir olgudur. İkinci dünya savaşından sonra, yeni yüzeysel tezlerle, yalanlarla, aldatmalarla, yanıltmalarla, değişen ve oluşan yeni koşullara uyum sağlamayı denediği için, “neofaşizm” olarak adlandırılmaktadır.

Toplumun belli bazı çevreleri, bu ideolojik ve siyasal olguyu, gerçek adı ile “Neofaşizm” olarak tanımlayıp adlandırmaktan kaçınmaktadır. Bunun yerine, “radikal sağ ”, “aşırı sağ” gibi kavramlarla tanımlayıp adlandırmaktadır. Gerçi, bu kavramlar da, ”Neofaşizm” kavramını içermektedirler. Ama, “Neofaşizme” karşı başarılı savaşım verilebilmesi için,  bu ideolojik ve siyasal kavram üzerine bize yeterli açıklama getirmemekte, “Neofaşizmin özünü” açıkça ortaya koymamaktadırlar. Bu nedenle, bu ideolojik ve siyasal olguyu,  kendi gerçek adı ile “Neofaşizm” olarak tanımlayıp adlandırmak zorunludur.

Neofaşizme karşı savaşmak isteyen herkes, genel olarak bazı önemli noktalara dikkat etmeli ve onları daima göz önünde bulundurmalıdır:

·         Neofaşizm, tüm toplum ve devlet için ideolojik ve siyasal bir sorundur. O, asla, en çok etkilediği bazı toplumsal grupların sorunu ve işi olarak görülmemeli, düşünülmemelidir. Neofaşizme karşı savaşım, tüm toplum ve devlet tarafından verilmelidir.

·          

İdeolojik ve siyasal bir olgu olarak, neofaşizme karşı savaşım, toplumdaki tüm demokratik siyasal partilerin öncülüğünde  yürütülmelidir. Neofaşizme karşı savaşımın yürütülmesinin ve başarısının sorumluluğunu, onlar taşımaktadır.

 

Bununla beraber, sermaye sınıfının siyasal partileri, tüm olarak ve daima, neofaşizme karşı savaşımda kararlı değildiler, değildirler.

 

Sosyal demokrat ve sosyalist partiler, çıkarları en çok neofaşizme karşı olmakta ve ona karşı savaşmakta bulunan insanların çıkarlarını temsil ettikleri için, neofaşizme karşı savaşımda onlara büyük ve özel bir sorumluluk düşmektedir.

Sosyal demokrat ve sosyalist partiler, neofaşizme karşı savaşımın ideolojik ve siyasal çekirdek güçleridir. Neofaşizme karşı savaşımın yürütülmesinin ve başarısının sorumluluğunu birinci derecede onlar taşımaktadırlar. Neofaşizme karşı savaşımın yürütülmesinde insiyatifi ele almalı ve elde bulundurmalıdırlar.

Temel siyasal ilkeler söz konusu olunca, sosyal demokrat ve sosyalist partiler asla hata yapmamalıdırlar.

 

·         Neofaşizme karşı savaşımı yürütmek ve öncülüğünü, ana sorumluluğunu üstlenmek, tek tek dini, etnik ve diğer toplumsal grupların; herhangi bir derneğin veya tek tek kişilerin görevi değildir. Ama, onlar, demokratik siyasal partiler tarafından yürütülen savaşımı destekleyebilirler, desteklemelidirler.

 

·         Neofaşist siyasal partiler, örgütler ve hareketler, hiçbir nedenle ve asla görmemezlikten gelinmemeli, küçümsenmemeli , zararsız ve tehlikesiz gösterilmemelidir.

 

Neofaşist  siyasal partiler, örgütler ve hareketler, kolay bir şekilde,  “sağ populist” olarak tanımlanıp adlandırılmamalı, gösterilmemelidir. Bu tanımlama, onları küçümsemekte, tehlikesiz göstermektedir; neofaşizmi ve ondan doğacak telikeleri, görmemezlikten gelmekte, gizlemektedir.

 

Bazı insanlar ve hatta sorumlu konumlardakiler tarafından dahi  söylenip dile getirilen aşağıdaki  düşünceler; söylenmemeli, dile getirilmemelidir:

 

“Böyle partiler, örgütler, sadece bizde Almanya’da değil, İtalya’da, Fransa’da, Belçika’da, Hollanda’da, Danimarka’da, her yerde var. Bu çok normal. Tehlikeli değiller.”

“Bu yasama dönemi buradalar; ama, gelecek yasama dönemi kaybolup gidecekler. Sachsen-Anhalt’ ta, Hamburg’ da, Brandenburg’ da, böyle oldu.”

Böyle söylemler, neofaşist siyasal partileri, örgütleri, hareketleri küçümsemekte, zararsız göstermektedir ; onlardan doğacak tehlikeleri gizlemektedir.

·         Neofaşist siyasal hareket, açığa çıktığı ve görüldüğü her yerde sürekli olarak savaşılmalıdır.

 

·         Neofaşizm ile antifaşizm arasında, bir ara konum yoktur. Neofaşizme karşı savaşımda tarafsızlık yoktur. Nesnel olarak bir tarafta bulunulur. Eğer, antifaşizmin tarafında değilseniz; nesnel olarak neofaşizmin tarafındasınız.

 

·         Neofaşist siyasal partiler, örgütler, hareketler; asla, konuşmak, tartışmak için muhatap alınmamalı; onların temsilcileri ile bir masaya oturulmamalı ve konuşulmamalıdır.

 

Aynı zamanda, neofaşizmin gerçek yüzünü göstermek için, onun üzerine konuşulmalı ve tartışılmalıdır. Ama, neofaşist siyasal partilerin, örgütlerin ve hareketlerin temsilcileri ile asla konuşulmamalı, tartışılmamalıdır. Neofaşizmin gerçek yüzünü göstermek için yapılacak, konuşmalar, tartışmalar; halka ve özellikle, neofaşist siyasal partilerin, örgütlerin ve hareketlerin tabanlarına yönelik olarak yapılmalıdır.

 

·         Neofaşist siyasal partiler, örgütler ve hareketlerle, aynı veya benzeri dil konuşulmamalıdır.

 

·          Neofaşizm, sol diktatörlüklerle eşit olarak görülmemeli ve değerlendirilmemelidir.

 

Neofaşizme karşı savaşım üç alanda yürütülmelidir.

 

I.              İdeolojik alanda

II.            Siyasal alanda

III.           Ekonomik alanda

 

 I.        Neofaşizme karşı ideolojik savaşım

 

·         Neofaşizme karşı ideolojik savaşım, demokratik siyasal partilerin öncülüğünde yürütülmelidir.

Sosyal demokrat ve sosyalist partiler, neofaşizme karşı ideolojik savaşımın çekirdek güçleridir. Neofaşizme karşı ideolojik savaşımın yürütülmesinin ve başarısının sorumluluğunu, birinci derecede onlar taşımaktadırlar. Neofaşizme karşı ideolojik savaşımın yürütülmesinde insiyatifi ele almalı ve elde bulundurmalıdırlar.

 

·         Gerçi, neofaşizme karşı savaşımın, demokratik siyasal partilerin öncülüğünde yürütülmesi gerekmektedir. Bununla beraber,  demokratik siyasal partilerin, neofaşizme karşı yürüttükleri ideolojik savaşımda; bilim adamlarının, edebiyatçıların, sanatçıların yardım ve desteklerine ihtiyaçları vardır. “Nitelikleri dolayısıyla yaratıcı aydınlar, antifaşist harekette genellikle ideolojik cephede bulunurlar; edebiyat, sanat ve bilimin araçlarını silah olarak kullanırlar, faşizmin demagoji ve ahlaksızlığını açığa çıkarır gösterirler.”(1-109) Özellikle bilim adamları, neofaşizmin ideolojisinin nasıl temelsiz ve tutarsız olduğunu göstermek için, bilimin araçlarını silah olarak kullanacak durumdadırlar. Onlar, neofaşizmin ideolojisinin ne olduğunu açığa çıkarıp, neofaşizmin gerçek yüzünü halka gösterebilirler. Bu yüzden, bilim adamları, neofaşizme karşı ideolojik savaşımın başarısı için büyük bir sorumluluk taşımaktadırlar.

 

·         Neofaşizmin ideolojisi, anlamsız, tutarsız ve gerçekdışı olmasına karşın, yığınlar üzerinde etki kazanıyor. Neofaşizmin ideolojisinin, yığınlar üzerindeki etki gücü küçümsenmemelidir. (1-21)

 

“Bu nedenle, aşırı sağcı, militarist neofaşist  ideolojinin; şovenist ve ırkçı(...) teorilerin gerçek yüzlerini sistematik olarak açığa çıkarıp göstermek, neofaşizme karşı ideolojik savaşımın en önemli görevidir.” (1-26)

 

 

II.        Neofaşizme karşı siyasal savaşım.

·         Neofaşizme karşı siyasal savaşım da, demokratik siyasal partilerin öncülüğünde yürütülmelidir.

 

·         Sosyal demokrat ve sosyalist partiler, neofaşizme karşı siyasal savaşımın çekirdek güçleridir. Neofaşizme karşı siyasal savaşımın yürütülmesinin ve başarısının sorumluluğunu,  birinci derecede onlar taşımaktadır. Neofaşizme karşı siyasal savaşımın yürütülmesinde insiyatifi ele almalı ve elde bulundurmalıdırlar.

 

·         Neofaşizme karşı başarılı savaşım yürütebilmek için, demokratik siyasal partilerin, toplumun tüm demokrasi güçlerinin desteğine ihtiyaçları vardır.

Tüm demokrasi güçleri, siyasetle uğraşmalı ve neofaşizme karşı savaşımdaki  yerlerini almalıdırlar.

 

“Gerçeğin en önemli ve güvenilir ölçüsünün  pratik olduğu”, neofaşizme karşı savaşımda da geçerlidir.

 

·          Neofaşizm, halk yığınlarını kazanmak için; demagojileri, yalanları, kandırmaları, yanıltmaları, iftiraları, göz boyamaları bir sistem olarak uygulamaktadır. Örneğin, bu sisteme aşağıdaki noktalar da dahildir:  (1-22)

 

1.    Neofaşizm; geniş halk kesimlerinin doğal isteklerini, özellikle orta sermayenin kendi ülkesinin refahını sağlama isteğini, utanmadan istismar etmekte, kötüye kullanmaktadır.

 

2.    Neofaşizm; halk yığınlarının, ulusal ve yurtsever duygularını çarpıtıp değiştirmekte, sahteleştirmekte, bunlara şovenist bir anlam ve şekil vermektedir.

 

 

3.    Neofaşizm; insanların, özellikle orta ve küçük burjuva kesimler için karakteristik olan, asayiş, güvenlik ve sosyal barış gibi doğal isteklerini, kendi şovenist ve hegemonyacı amaçları için istismar etmekte, kötüye kullanmaktadır.

 

 

4.    Neofaşizm; gerçek dışı, bilim dışı iddialarını ayakta tutabilmek için, çeşitli sözde teoriler, tasarılar uydurup uygulamaktadır.

 

5.    Neofaşizm; halk yığınlarının gözlerini boyamak için, diğer siyasal akımların kavramlarını ve tasarılarını üstlenmektedir. “Nasyonal sosyalizm”, daha o zamanlar, “sosyalizm” kavramı ile insanları yanıltıp kazanmak istemekteydi.

 

6.    Neofaşizm; demagojik bir tarzda, halk yığınlarının gerçek ve doğrudan yakın çıkarları ile, refaha kavuşma amaçları ile, endişeleri ile spekülasyon yapmaktadır. Böylece, halk yığınlarının maddi ihtiyaçlarını ve isteklerini söz konusu yapıp, onlara yüksek bir yaşam düzeyi söz vermektedir.

 

7.    Neofaşizm; halkın geri kalmış kesimlerine seslenmekte; onların kazanç hırsı gibi kaba burjuva hassasiyetlerini, duygularını devamlı besleyip istismar etmektedir.

 

·         Neofaşizmin demagojileri, yalanları, kandırmaları, yanıltmaları, iftiraları, göz boyamaları açığa çıkarılıp gösterilmelidir.

 

·         Neofaşizmim sınıfsal özü ve sınıfsal temelleri açığa çıkarılıp, onun gerçek yüzü halka gösterilmelidir.

 

Neofaşizmin, finans kapitalin çıkarlarını temsil ettiği, halkın çıkarlarına karşı olduğu, halka gösterilmelidir.

 

Demokratik siyasal partiler, finans kapitalin devlet ve toplum üzerindeki etkisini sınırlandırmak ve azaltmak için, tüm gerekli yasal önlemleri almalıdırlar.

 

·         Antifaşist propaganda güçlendirilmeli ve yorulmadan yürütülmelidir.

 

·         Neofaşizmin (1);

1.    yoksulluk ve sömürü rejimi olduğu,

2.    sosyal ve ulusal eşitsizliği temsil ettiği,

3.    vahşi baskı ve kanlı terör rejimi olduğu,

4.    işkence, zindan, ölüm ve ölüm kampı rejimi olduğu,

5.    gerici, şovenist, emperyalist bir rejim olduğu,

6.    ırkçı ve militarist bir rejim olduğu,

7.    demokrasi ve özgürlük düşmanı olduğu,

8.    barış düşmanı olduğu,

9.    sadece ”zindan, toplama kampı, idam sehpası” değil, sadece “ insanların fiziksel imhası” değil, “ görüşlerin, düşüncelerin, inançların” dahi imha edilmesi demek olduğu,

10. insan onurunu ayaklar altına aldığı,

 halka mutlaka gösterilmelidir.

 

Neofaşizme karşı savaşımda, tüm demokrasi güçlerinin eylem birliği sağlanmalıdır.

 

 

Halkın tüm kesimlerine, çıkarlarının, neofaşizme karşı savaşmakta bulunduğu, gösterilmelidir.

 

 

Çıkarları demokraside bulunan halkın tüm kesimleri ( işçiler, işsizler, diğer çalışanlar, çiftçiler, bilim adamları,edebiyatçılar, sanatçılar, emekliler, gençlik, küçük ve orta sermaye vs.), neofaşizme karşı savaşım için seferber edilmeli ve harekete geçirilmelidir.

 

 

Neofaşizme karşı savaşan örgütler, dernekler ve projeler;  ideolojik, siyasal ve ekonomik olarak desteklenmelidir.

 

Öğrenciler, okulda, ilgili bir dersin konusu olarak neofaşizm üzerine bilgilendirilmeli ve her fırsatta bu konu üzerine onlarla konuşulmalıdır.

 

Neofaşist saldırıların tüm çeşit ve şekillerine, enerjik olarak karşı konulmalıdır.

 

Neofaşizme karşı eylemler, zamanında yapılmalıdır.

 

Değişen koşullara uyum sağlamaya çalışan neofaşizmin, tüm belirti ve görünüşleri somut olarak analiz edilip,  gerçek yüzü açığa çıkarılıp gösterilmelidir.

 

III.Neofaşizme karşı ekonomik savaşım

 

·         Toplumdaki sosyal adaletsizlik, neofaşist siyasal hareketin gelişip güçlenmesi için, çok daha uygun bir ortam oluşturur. Toplumda sosyal adaletin gerçekleştirilmesi, neofaşist siyasal harekete karşı ekonomik savaşımın en önemli bir bölümüdür. Neofaşizme karşı savaşımı başarılı yürütebilmek için, toplumda sosyal adaletin sağlanması zorunludur.

 

·         Neofaşist siyasal partilerin, örgütlerin ve hareketlerin mali kaynakları doğru olarak araştırılmalı ve tam olarak açıklanmalıdır. Hangi ekonomik güçlerin, neofaşist  siyasal partilerin, örgütlerin ve hareketlerin arkasında bulunduğunu ve onları desteklediğini, halk bilmelidir.

 

 

·         Demokratik siyasal partiler, finans kapitalin ekonomik gücünü,  devlet ve toplum üzerindeki nüfuzunu, etkisini olanaklı olduğu kadar sınırlandırmak, azaltmak için, gerekli tüm yasal önlemleri almalıdırlar.

 

Avukat  Metin Özdemir

Berlin, 17.10.2015

 

 

 

Kaynakça:

1-Kritik der Ideologie des Neofaschismus, Redaktion der Originalausgabe: J. D. Modrshinskaja, N. W. Mostowjez, W. I. Zapanow; Übersetzer: Gertrud Lehmann, Christine Broszeit, Josef Görbert,  Staatsverlag der Deutschen Demokratischen Republik, Berlin, 1978.

2-Prof. Dr. Everhard Holtmann, Politik-Lexikon, R. Oldenburg Verlag, München-Wien, 2000.

3-Prof. Dr. Dieter Nohlen, Prof. , Dr. Florian Grotz, Kleines Lexikon der Politik, Bundeszentrale für politische Bildung, schriftenreiche Band 759, Verlag C. H. Beck  oHG, München, 2007.

4-Prof. Dr. Dieter Nohlen, Lexikon der Politik, Band 1 Politische Teorien, Herausgegeben von Dieter Nohlen und Rainer-Olaf Schultze, Büchergilde Gutenberg Frankfurt am Main, 1995.

5-Philosophisches Wörterbuch (1975): 11. Auflage, Band 1 -  Band 2,  Herausgeber: Georg Klaus, Manfred Buhr, VEB Bibliographisches Institut, Leipzig .

6-R. Yürükoğlu, Faşizmin çözülüşü, İşçinin Sesi Yayınları, Londra, 1984.

7-Palmiro Togliatti, Faşizm Üzerine Dersler, Türkçeye çevirenler: Şiar Yalçın-Yüksel Demirekler, İkinci baskı: Ocak 1979, Bilim ve Sosyalizm Yayınları, Ankara.

8-Georgi Dimitrov, Faşizme Karşı Birlesik Cephe, Cilt: 1- 2, Türkçesi: Ali Özer, Üçüncü baskı: Mayıs 1977, Ser Yayınevi, Ankara.

9-Orhan Hançerlioğlu, Felsefe Sözlüğü, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1982.

10-Orhan Hançerlioğlu, Felsefe Ansiklopedisi ( Kavramlar ve Akımlar), Remzi Kitabevi, İstanbul, 1979 .

 

 

Ana sayfaya dönüş